Kian Egan (29.04.1980), Shane Filan (05.07.1979) ve Mark Feehily (28.05.1980), Grease Müzikali’nin temsili oyunu için yapılan seçmelerde tanışmış, başarılı olmuşlardı. Böylece başladı son zamanların en başarılı boybandlerinden (erkek vokal gruplarından) birinin hikayesi.
Seçmelerden sonra aralarına üç kişiyi daha alıp, 3 Temmuz 1997’de IOU ismiyle kulüplerde coverlar söylemeye başladılar. Shane ve Mark tarafından yazılan «Together Girl»ü demo olarak kaydedip, aralarında Boyzone’un arkasındaki Louis Walsh’un da bulunduğu isimlere gönderdiler. Louis Walsh o sıralarda Backstreet Boys’un Dublin konserine alt grup aramaktaydı ve bu IOU için kaçırılmaz bir fırsattı. Bu yolla kendilerini tanıtan gruptan, konser sonrasında ’diğer üçlü’ ayrıldı ve yerlerine futbolcu eskisi Nicky Byrne (09.10.1978) ile Bryne McFadden (12.04.1980) adlı iki Dublinli genç katıldı. Böylece de adlarını «Westside» olarak değiştirdiler.
1998 başlarında Boyzone yakışıklısı Ronan Keating gençleri kanatları altına aldı ve o sene grup Smash Hits de ’En İyi Yeni Grup’ ödülüne layık görüldü. O dönemlerde de aynı ada sahip birçok Amerikalı grup olduğunu fark ederek adlarını ’Westlife’ olarak değiştirdiler.
99 Nisanında ilk singleları «Swear it Again», zirveye yerleşerek büyük beğeni topladı ve grup bir anda kendini Hyde Park’ta yapılan konserde sahneyi müzik dünyasının devleriyle paylaşırken buldu. İkinci singleları «If I Let you Go»nun çıkış tarihi, ağabeyleri Ronan Keating’in ilk solo çalışması olan Nothing Hill filminin soundtracki «When You say Nothing at all»dan iki hafta sonra çıkıyordu ve bunu büyük bir şanssızlık olarak değerlendiriyorlardı. Ama Westlife bundan da alınlarının akıyla çıktı ve zirveye oturdu.
O sene içinde birçok şarkı kaydettiler ve ’En İyi Çıkış Yapan Grup’ dalında birçok ödülün sahibi oldular. Üçüncü single «Flying Without Wings» de ilk iki single gibi 1 numaraya ulaştı ve hemen ardından Kasım ayında ilk albüm «Westlife» yayınlandı. Tahmin edildiği gibi ilgi büyüktü. Ardından «I Have A Dream» adlı eski ABBA şarkısını coverladılar ve ilk albümlerinden çıkan 4 singleları da 1 numaraya ulaşmış oldu.
2000 yılında grubun 5. single çalışması «Fool Again» yayınlandı ve büyük bir başarıya imza atarak 5 singleları da 1 numaraya erişmiş olan tek İngiliz grup olma unvanını elde ettiler. Mariah Carey ile yapılan düete kadar yüzlerce konser veren, hatta 1,5 saat için 2,5 milyon pound alarak Brunei Sultanı’na özel bir konser veren grup, Amerika, Asya ve Meksika’yı içerisinde alan büyük turnelerde boy gösterdi. Yeni albümleri «Coast to Coast»un çok fazla ballad içerdiği eleştirilerine rağmen büyük bir patlama yarattılar. «My Love» ile listelere yine 1 numaradan giren Westlife, Spice Girls ile yakın zaman aralıklarında albüm yayınlamalarına rağmen onların 3 katı hasılat elde etti, ayrıca birçok dalda yaklaşık 10 ödül alarak popüler müzik dünyasındaki ismini sağlamlaştırdı.
«What Makes A Man» singlelarıyla Beatles’ın arka arkaya en çok 1 numara single çıkarma rekorunu kırmak istiyorlardı ancak Bob The Builder’ın «Can We Fix It» engeline takıldılar. Tabii bu çok da moral bozacak bir konu değildi. 2001 yılının ilk haberi, Bryan veAtomic Kitten üyesi olan nişanlısı Kerry Katona’nın bebek beklemeleri oldu. Eylül’de doğan Molly adlı kızlarının gruba ve aileye büyük şans getireceğine inanıldı. Müzik konusundaki gelişmelerde ise Weslife’ın yeni 1 numara singleları vardı. Billy Joel eskisi «Uptown Girl» ve «I Lay My Love On You» listelere yüksek sıralardan girdiler ve büyük başarı elde ettiler.
Bryan’ın yoğun tempo nedeniyle gruptan ayrılacağı söylentilerinin çıkmasının ve «Queen Of My Heart» klibinin 11 Eylül saldırıları nedeniyle yayınlanamamasının üzüntüleri, bir süre sonra bu klibin yayınlanması ve grubun dokuzuncu 1 numaradan giren single’a ulaşması sayesinde yerini mutluluğa buraktı. Ne var ki bir süre sonra bu başarıların yarattığı rüzgar, güçlü bir rakibin ortaya çıkışıyla duruldu. Şimdi Blue ve yeni çalışması «All Rise»a vardı. Yine de yollarına aynı çizgide devam ettiler ve çeşitli ödüller alarak yolculuklarını sürdürdüler.
2002’nin de ilk haberi Bryan ve Kerry’den geldi. Çift 5 Ocak’ta İrlanda’da evlendi. Bir diğer yüz güldürücü olay da grubun «World Of Our Own» ile 10. kez 1 numaraya oturmasıydı. Ne yazık ki bir sonraki single «Bop Bop Baby» beklenen başarıyı gösteremedi ve listelere 5. sıradan girerek 1 numaraya ulaşamayan ikinci Westlife çalışması oldu. Bu arada kendilerini Amerika’da da göstermek isteyen grup «Greatest Hits 1» albümünü çıkardı ve ilk single «Unbreakable»ı yayınladı. Tanıtım konserleri sırasında 5 şehirde toplam 36 saat seyirci karşısında kalarak da en fazla seyirci karşısında kalma rekorunu kırmış oldular. Ve sonunda bu seneyi de birçok önemli ödülle kapattılar.
2003 yılı, diğer yıllara nazaran daha durgun başladı. Mark’ın saçlarını sarıya boyatması ilgi çekerken 3 Şubat’taBryan ve Kerry’nin ikinci kızları Lilly Sue’nun doğumunun mutluluğunu yaşadılar. Ve bundan sonra da 60’tan fazla konser vererek büyük tanıtım çalışmaları gerçekleştirdiler. 15 Eylül’de hayranlarını büyük sevince boğan ve yeni albümün habercisi olan single «Hey Whatever» onları kısmen hayal kırklığına uğrattı çünkü listelere dördüncü sıradan girilebilmişti. Kasım’da çıkan «Turnaround» albümünün ikinci çıkış parçası Barry Manilow coverı «Mandy», grubun yüzünü güldürdü ve son bir yılda bir numaradan giren ilk Westlife singleı olmayı başardı.
Albümün üçüncü singleı olan «Obvious»ın çıkışının ardından Shane, uzatmalı sevgilisi Gillian ile evlendi ve grup, olgunluğa büyük bir adım daha atmış oldu.
2004’ün Mart ayında Bryan, ailesine daha fazla zaman ayırmak istemesi nedeniyle gruptan ayrıldı. Arkadaşlarıyla aralarında hiçbir kırgınlık olmadığını, onların hala en iyi dostları olduğunu söyleyen Bryan, solo kariyer veya Kerry ile bir TV programı hazırlama düşüncelerine sahip olduğunu belirtti. Bryan’ın ayrılığını anlayışla karşılayan grubun düzenlediği basın toplantısında Kian’ın gözyaşlarıyla okuduğu veda mektubu, grubun yaşadığı en duygusal an olarak akıllara kazındı. Kian, Bryan’ın ayrılığını şöyle anlattı; «Geçen hafta turneyi konuşmak için toplanmıştık ve Bryan ayrılmak istediğini söyleyerek geldi. İlk başta bunun bir şaka olduğunu düşündük. Bir grupta olmak bir evliliğe benzediği için danışmandan yardım almayı bile önerdim. Son beş günde buluşup sabahlara kadar konuştuk bu konuyu ama olmadı…»
