1980’lerin en önemli new wave gruplarındandır. 1990’lardaki elektronik müzik ve elektronik müzikle rock’ı harmanlama çabalarının ön saflardaki savunucularındandır.
Joy Division’ın ‘Closer’ albümünü tamamlaması ve Amerika turnesine çıkma kararı almasının ardından 18 Mayıs 1980 tarihinde evinde ölü bulunan solist Ian Curtis’le yolun sonuna gelen Joy Division’ın küllerinden doğan New Order; Mart 1981 tarihiyle Joy Division’la geldikleri yola, aralarına Gillian Gilbert’ı da alarak devam etme kararı aldı.
Bu yeni oluşumda solist Bernard Sumner’dı. Mart 1981 tarihi ise grubun ilk single’ı ‘Ceremony’nin piyasaya çıkmasına denk düşüyor. Single’dan bir kaç ay sonra ise ilk albüm «Movement» müzik marketlerdeki yerini aldı. Müzik eleştirmenleri tarafından hoş karşılanmayan bu albümün üzerindeki kara bulutları ikinci single, synthesizer’larla güçlendirilen ‘Everything’s Gone Green’le dağıtabildi ve New York underground elektronik ritmlerinden olduğu kadar Kraftwerk etkileşimli ‘Temptation’da yakalanan bu trend’i devam ettirdi.
Verdikleri uzun bir aranın ardından New Order ‘Blue Monday’ single’larıyla geri döndü. Blue Monday’in bir özelliği ise tüm zamanların en iyi satış yapan single’ı olmasıydı. 1983 yılında piyasaya sürdükleri «Power, Corruption and Lies»ın ardından o zamanlar henüz adı duyulmamış olan prodüktör Arthur Baker’la Amerikan R&B listelerine bile giriş yapan ‘Confusion’ın kayıtlarına başladı. Topluluğun bu başarısı onların kısa zamanda Quincy Jones’un plak şirketi Qwest’le anlaşmasını sağladı. Grubun sadece bir kaç single’ı ; ‘Thieves Like Us’ ve ‘Murder’ bu plak şirketinden çıkmadı. Grubun piyasaya sürdüğü ‘The Perfect Kiss’i saymazsak New Order’ın tekrar gündeme gelmesi 1985 yılı ve «Lowlife»albümüyle gerçekleşti.
1986 yılında ‘Bizarre Love Triangle’ single’ıyla desteklenen «Brotherhood» albümünü bir sonraki sene ise topluluğun yayınladığı single ve remix’lerin toplaması olan «Substance» albümü takip etti. Substance’den çıkan ‘True Faith’; New Order’ın Amerika macerasının da anahtarı oldu. 1989 yılında ise club kültürünün etkisinin üzerine adeta yapıştığı «Technique» albümleri piyasadaydı. 1990 yılında Dünya Kupası için hazırladıkları ‘World in Motion’ın kayıtlarının ardından grup üyeleri solo projeleri üzerine yoğunlaştı. Hook; Revenge adındaki grubu kurdu, Morris ve Gilbert, the Other Two ile çalışmalarına devam etti ve Sumner eski Smiths gitaristi Johnny Marr ve Pet Shop Boys’dan Neil Tennant ile Electronic adındaki grubu kurdu nitekim Electronic’in piyasaya sürdüğü ‘Getting Away With It’ single’ı listelerde ilk 40’ın içine girdi. Sonunda 1993 yılında New Order; o güne kadar çıkmış olan en önemli albümleri «Republic»i yayınladı.
Çıktıkları dünya turnesi sırasında haklarında ayrıldıklarına dair çıkan dedikodulara cevap vermemeleri kafalarda soru işaretleri bıraktığı sırada Sumner yan projesi Electronic’in ikinci albümünü piyasaya sürdü, Hook ise bir başka grup Monaco ile çalışmalarda bulundu. New Order verdikleri aranın ardından 2000 tarihli The Beach filmi için kaydettikleri ‘Brutal’ ile tekrar geri döndü. 2001 yılında ise grubun «Get Ready» 2002 yılında ise «Back To Mine» albümleri piyasaya çıktı. New Order 2005’te ‘Waiting for the Sirens Call’u yayınladı.
Günümüzdeki çok sayıda elektronik müzik grubuna ilham kaynağı (örn:the chemical brothers, primal scream, death in vegas, the orb vb) olmuşlardır. Joy Division’ın karanlık atmosferini kısa bir süre devam ettirmiş, gizemli grup imajına sahip olmuşlardır.
