|
|
İSTANBUL SUSMAZ verse 1 üzerime sinsi bi kara bulut yapıştı kaldı ellerim yapış yapış göz yaşlarımdan mutluluk hep başkasına yakıştı bana zaman vardı hep dayan ne kadar sürecek bu halim saadet gene ikmale talim su gibi akıp giden bu ömür bendi yoktur önünde hep adamlarını yollar ilkten teşrifleri akabinde ne mevkiler kat ettide kimselere eğmedi boyun galip belli sus be adam bu tek taraflı bi oyun diz kapaklarım kabuk bağlamaz yaralarım hep nemli belki vardır bi merhemi ama ecza dolabım tam takır sende keyifler çakır ben ayalı çok oldu uykular ziyan kabuslar yastığıma yuva kurdu ben ağlasam istanbul susmaz sel alır buraları sığmaz içime taşar gider kalbimin enkazları tek bi hamlede it beni ipin ucundayım zaten canım desen yollarında daha fazlasını isteme benden NAKARAT kader hasrete örer ağını sensizlik ölümden beter nereye koysam sığdıramam bu ne biçim bi dert nasıl bir keder verse 2 insan ömrü dediğin o bodur ağacın cılız yaprakları her sonbahar dökülür imitasyondan tomurcukları sende baharsa bi bak etrafına kıyamet insan güz olmaya gör Negro tek başınasın vallahi o zaman kader hangi motiflerini dokur açmış ellerini Kunala sabır okur anca duaları musubetlerden korur neden bütün güzel anlar çabuk son bulur bilmiyorum kederler buz kalıbında kendini korur korkuyorum soğuk kanlı bir yalnızlık mahalime pusu kurmuş etrafımda milyonlarca beşer olmuş neye yarar senden başkası bana zarar çıkar peşinde zavallılar madalyonun iki yüzü var yazık ki bilmiyorlar zamanın kastemeyeceği tek şeydir gözlerin en zehirli yılanlardan beter sözlerin panzehirimsin benim senden gelsin ecel bana kanat yanar aşk uğruna aşka uçmayan kanat neye yarar Allah aşkına Negro Kunala
HATA BİLDİR
|
|
|
|
Yorum Yapın