John Graham Mellor (21 Ağustos 1952 – 22 Aralık 2002) bilinen adıyla Joe Strummer, İngiliz punk rock grubu The Clash ve daha sonra The Mescaleros’un ritm gitaristi ve solistiydi.
Erken Dönem 1952-1976: Joe Strummer, 21 Ağustos 1952’de Ankara’da doğdu. Babası diplomat annesi ise hemşireydi. Aile uzun seneler bir şehirden diğerine taşındı, dolayısıyla Strummer sürekli farklı ülkelerin farklı okullarında okumak zorunda kaldı. 9 yaşındayken Strummer kendisinden bir yaş büyük olan ağabeyi David’le birlikte Surrey’deki City of London Freemen’s School’a başladı. Bu sürede Strummer ailesini çok nadir görebiliyordu. Bu sırada rock müziğe olan ilgisi arttı, The Beatles, The Beach Boys ve özellikle Amerika’lı folk şarkıcısı Woody Guthrie’yi dinlemeye başladı. (Strummer uzun yıllar sanatçıya olan hayranlığı sebebiyle «Woody» ismini kullandı. The Clash kurulmadan bir buçuk sene önce de «Joe Strummer» ismini kullanmaya başladı. Joe Strummer hiç bir zaman ağabeyi David’le yakın değildi, fakat david’in intiharı onun hayata bakış açısını tamemen değiştirdi. 1970 yılında okulunu bitiren Strummer Londra’ya taşınıp Central School of Art & Design’a başladı. Burada karikatürist olmaya karar verdi. Evini ise Clive Timperley ve Tymon Dogg’la paylaşıyordu.
1973’te Strummer Newport College of Art’ta okumak için Newport’a taşındı fakat kısa sürede bıraktı. Oradayken bir kaç arkadaşıyla birlikte The Vultures adındaki grubunu kurdu. Bir sonraki sene grubun part-time gitaristi ve solistiydi. Bu dönemde Strummer aynı zamanda mezarcı olarak da çalışıyordu. Grup beklenen başarıyı sağlayamadı ve Strummer’da 1974 yılında Londra’ya geri döndü ve Tymon Dogg’la tekrar biraraya geldi. Sokak çalgıcılığı yaptığı bu dönemde eski oda arkadaşlarıyla ir grup kurmaya karar verdi. Gruplarının ismi, eski oturdukları evin adresine bir göndermeyle The 101’ers oldu. (101 Walterton Road, Maida Hill) Grup Londra barlarında, popüler Amerikan R&B ve blues cover’ları yaptıkları sayısız konser verdi. 1975 yılında Woody’den vaz geçip ismini Joe Strummer olarak değiştirdi ve arkadaşlarının kendisini bu isimle çağırması için ısrar etti. Anlaşılan «Strummer» adı ritm gitarist olarak rolüyle alakalıydı. Solak olan Strummer’a arkadaşı Tymon Dogg sağ elle gitar çalmayı öğretti. Bu onun yapabileceklerini zorlaştırdı ve akorları basmasını güçleştirdi. Strummer, 101’ers’ın solistiydi ve grubu için orijinal şarkı sözleri yazmaya başladı. Yazdığı ilk şarkıda, o zamanlar kız arkadaşı olan Slits grubunun davulcusu Palmolive’den etkilenmişti. Grubun diğer elemanları şarkıyı beğendi ve «Keys to Your Heart» ilk 45’lik olarak piyasaya sürüldü.
Evlilikleri:1970 yılında £100 karşılığında İngiliz vatandaşı olabilmesi için Güney Afrikalı Pamela Moolman’la evlendi. Joe imzası niteliğinde olan, daha sonra siyaha boyadaığı Telecaster’ı bu parayla satın almıştı. Gaby Salter’la evlenmemiştir fakat ondan iki çocuğu vardı. 1979 yılından 93’e kadar Gaby’le birlikteydi. 1995 yılında Lucinda Tait’le evlendi ve ölünceye kadar onunla birlikte yaşadı
The Clash 1976-1985:3 Nisan 1976’da o zamanlar ismi henüz duyulmamış olan bir grup, Sex Pistols, Londra’daki «The Nashville Rooms»daki konserinde The 101’ers’ın ön grubu olarak sahne aldı ve Strummer onlardan çok etkilendi. Bu konserden kısa bir süre sonra Strummer, Bernie Rhodes ve Mick Jones’la bir araya geldi. Jones, London SS adlı grupla çalıyordu ve Strummer’ın aralarına solist olarak katılmasını istiyordu. Grup tam dağılmak üzereyken Strummer aralarına katılmaya karar verdi ve Jones, basçı Paul Simonon, davulcu Terry Chimes ve gitarist Keith Levene’le birlikte yeni bir grup kurdu. Grubun ismini Simonon The Clash olarak belirledi. 4 Temmuz 1976’da ilk konserlerini The Black Swan’da Sex Pistols’ın ön grubu olarak verdiler. 25 Ocak 1977’de grup Levene’nin kovulması ve Chimes’ın aralarından ayrılmasıyla üç kişi olarak CBS Records’la anlaşma imzaladılar. Baterist Topper Headon daha sonra grubun tam kadro elemanı oldu.
The Clash müzikal anlamda en fazla çeşitliliği ve açık şekilde politik görüşü olan İngiliz punk grubuydu. Şarkı sözleri sosyal bozukluklar, işsizlik, ırkçılık, polis acımasızlığı, politik ve sosyal baskı, militarizm ve bazen de cinsellikle alakalıydı. Strummer Anti-Nazi Birliği (Anti-Nazi League) ve Irkçılığa Karşı Rock (Rock Against Racism) kampanyalarına katıldı. Daha sonra anarşist topluluk Class War tarafından düzenlenen Zenginliğe Karşı Rock (Rock Against the Rich) serilerine de destek verdi. 1979 yılında İngiltere’de yayınlanmış olsa da 1980’de Amerika’da piyasaya çıkan grubun London Calling albümü, The Rolling Stone dergisi tarafından senenin en iyi albümü seçildi. The Clash’in etkisi daha sonra kurulan bir çok grupta açık etkisini göstermiştir. Hip-Hop devrimcileri Public Enemy bile The Clash’in grupları üzerindeki büyük etkiye işaret etmiştir.
Bu sırada; Clash, Strummer ve grubun diğer üyelerinin başı hukukla derde girmişti. 10 Haziran 1977’de bir otelin duvarına spray boyayla «The Clash» yazdıkları için Topper’la birlikte Strummer tutuklandı. 80’lerin başında ise Hamburg, Almanya’da verdikleri bir konser sırasında seyircinin arasından bir kişinin taşkın hareketleri üzerine gitarıyla o kişiye vuran Strummer bir kez daha tuuklandı. 1982 yılında Combat Rock albümleri yayınlanmadan önce yüksek ihtimalle grubun menajeri Bernie Rhodes’un halkın dikkatini çekme fikriyle Strummer ortadan kayboldu. Bu sırada grup üyeleri arasındaki gerginlik arttı, neredeyse The clash dağılma noktasına geldi. 1983 eylülünde Joe Strummer hakkında pek de iyi şeylerin söylenmediği «The clash Bildirisini» yayınladı ve Mick Jones’u gruptan kovdu. Daha önce keyif verici madde kullandığı için Topper Headon’da gruptan koulmuştu, bu durumda sadece 2 orijinal eleman kalıyordu. Joe Strummer yoluna devam etmeye karar verdi ve yeni elemanlar gruba aldı. «The Clash Mark Two» 1985 yılında Cut The Crap albümünü piyasaya sürdü. Grubun hayranları ve müzik eleştirmenleri tarafından kötülenen albümün ardından Joe Strummer The Clash’in dağıldığını açıkladı.
Kayıp Yılları 1985-1999:Bir sene sonra Strummer, Sid and Nancy filmi için aralarında ‘Love Kills’ ve ‘Dum Dum Club’ı da bulunduğu şarkıların üzerinde çalışmaya başladı. Strummer aynı zamanda daha sonra Mick Jones’un grubu Big Audio Dynamite’ın ikinci albüm çalışmalarına şarkı sözü yazarı olarak destek verdi. 1987 yılında Alex Cox tarafından yönetilen Walker filminde «Faucet» adındaki karakteri canlandırdı, filmin müziklerini hazırladı. Aynı sene bir başka Cox filmi olan Straight to Hell’de ise Simms adındaki karakteri canlandırıyordu. 1989’da Strummer, Jim Jarmusch’un filmi Mystery Train’de küçük bir role saipti. Elvis adındaki bir sarhoşu canlandırıyprdu. Aki Kaurismäki’nin 1990 yapımı film, I hired a contract killer’ın bir sahnesinde bardaki gitaristte Strummer’dı. Filmde 2 şarkı söyledi. (burning lights, afro-Cuban be-bop). Bu iki şarkı daha sonra promosyon amaçlı olarak 7» 45’lik olarak bir kaç yüz kopya basıldı, «Joe Strummer & the Astro Physicians» adıyla piyasaya sürüldü. Bu sırada Strummer oyunculuk kariyerine, çeşitli filmler için soundtrack yapmaya devam etti. Bunlardan en bilineni Grosse Pointe Blank’di.
1989 yılında Strummer, The Latino Rockabilly War adındaki grupla solo çalışmalarına başladı. Earthquake Weather hem eleştirmenler tarafından hem ticari açıdan tam bir fiyasko olarak kabul gördü ve bu sanatçının Sony’le olan anlaşmasını kaybetmesine sebep oldu. 1991 yılında The Pogues’dan ayrılması ardından Shane MacGowanı solist olarak grubuna dahil etti. Strummer aynı zamanda Pogues’un Hell’s Ditch albümünün prodüktörlüğünü de üstlenmişti. 16 Nisan 1994’te Strummer Çek-Amerikan grubu Dirty Pictures’ın Yugoslavya’da savş sonrası evsiz kalan insanlar için Prag’da verdiği yardım konseri “Rock for Refugees”e katıldı. Strummer bu konserde neredeyse 10 senedir çalmadığım dediği The Clash şarkılarını seslendirdi.
Kendi deyimiyle bu «kayıp yıllar»dan sonra Strummer farklı gruplarla çalışmaya başladı; The Levellers’ın 1995 hit-i «Just the One»da piyano çaldı ve 96 tarihli Black Grape 45’liği «England’s Irie»de gruba eşlik etti. 1997’de New York’ta, Clash ve 101’ers şarkılarının yeniden kaydedilmesi ve dub versiyonlarının hazırlanması için prodüktörler Lee Perry & Marty Munsch’la birlikte çalıştı.
Yine aynı tarihte The Clash’in plak şirketi Sony’le kavgası oldu. 8 yıldan sonra Sony Joe Strummer’ın farklı bir plak şirketinden solo albümlerini yayınlamasına ikna oldu. Fakat The Clash olarak tekrar bir araya gelirlerse bu albümü Sony’den çıkartmaları gerekecekti.
Yine 90’larda Strummer, BBC World Service’de yarım saat süren programı «London Calling»i yapıyordu.
The Mescaleros ve mirası 1999-2002:Nihayet 90’ların ortasından sonuna kadar trummer önemli müzisyenlerle çalıştı ve sonunda grubu The Mescaleros’u kurdu. Mercury Records’la anlaşan Strummer ve grubu ilk albümlerini 1999 yılında Rock Art and the X-Ray Style adıyla piyasaya sürdüler. Kısa bir süre sonra da İngiltere ve Kuzey Amerika’yı kapsayan turnelerine çıktılar. 2001’de Kaliforniyalı punk plak şirketi Hellcat Records’la anlaşıp ikinci albümleri «Global A Go-Go»yu yayınladılar.
15 kasım 2002’de Strummer ve The Mescaleros itfayecilerin yararına Londra’daki Acton Town Hall’da bir konser verdiler. Seyirciler arasında Mick Jones’da vardı ve bir süpriz yapıp The Clash klasiği «Bankrobber»da grupla birlikte sahneye çıktı. Bu olayın tekrarında ise Jones «White Riot» ve «London’s Burning»de grupla birlikte gitar çaldı. Strummer ve Jones’un aynı sahneyi paylaşması 1983’den beri gerçekleşen bir ilkti. Jones daha sonra bu olayın tamamen tesadüf eseri gerçekleştiğini ve Strummer’la birlikte o esnada sahneye çıkmasının aslında mecburiyetten kaynaklandığını söyledi.
Strummer’ın son olarak 22 Kasım 2002 tarihinde Liverpool Academy’de konser verdi. Ölümünden kısa bir süre önce Strummer ve U2’nun solisti Bono; «46664» adındaki şarkıyı Afrikadaki AIDS’i önlemek için başlatılan kampanya kapsamında Nelson Mandela için birlikte yazdılar.
Ölümü:Joe Strummer 22 Aralık 2002 tarihinde doğuştan gelen bir kalp rahatsızlığı sebebiyle evinde hayatını kaybetti. 50 yaşında ölmesi sanatçının tüm hayranlarını şok etti. daha sonradan yapılan açıklamaya göre tüm mirasınıkarısı Lucinda’ya bırakmıştı. Öldüğü sırada Strummer 2003 Ekiminde piyasaya sürmeyi planladığı yeni albümü Streetcore üzerinde çalışıyordu.
Ölümünün Ardından:2004 yılında Joe Strummer’ın The Mescaleros’la çıktığı turneyi konu alan bir saatlik film Dick Rude tarafından çekilmişti. İlk gösterimi Tribeca Film Festivali’nde gerçekleşti. Film DVD olarak da aynı yıl içersinde yayınlandı.
Julien Temple tarafından çekilen Joe Strummer’ın yaşamını ele aldığı, röportajların da yer aldığı belgesel “Joe Strummer: The Future is Unwritten”, bu yıl bizim ülkemizde de gösterilecek. İlk olarak Sundance Film Festivali’nde gösterime giren filmin yönetmeni Julien Temple, birçok eleştirmenden de belgeselle ilgili övgü aldı.
