Neyzen Halil Can, 7 Aralık 1905’te Üsküdar’da doğdu. Babası, Deniz Kıdemli yüzbaşı Şükrü Efendi, annesi Mısır prensleri kahyalarından Ali Hürşit Efendinin kızı Makbûle Hanım’dır. Halil Can, II. Meşrutiyetten sonra açılan Selim-i Salis (III. Selim) Nümûne Mektebine gitti. Burayı bitirdikten sonra Üsküdar Sultânîsinin Rüştiye kısmına kaydını yaptırdı. 1923’te girdiği imtihanı kazanarak Eczacı Mektebine kaydoldu. Okulu bitirir bitirmez, 1926’da yedek subay olarak askere gitti. 1927’de, eczanelerin sayısını sınırlayan Tahdit Kanunu çıkınca, tezkere bırakarak muvazzaf subay oldu. 28 Ekim 1948’de binbaşı iken istifa etti. Daha sonra çeşitli resmi vazifeleri deruhte ettikten sonra 1961’de emekli oldu. 1953-1971 yılları arasında İstanbul Belediyesi Konservatuarı İlim Tasnif Heyeti üyeliği ile 1959’da açılan Yüksek İslam Enstitüsünde Dinî Mûsikî hocalığı görevlerinde bulundu. 1971’de çıkan emeklilerin devlet hizmetinde çalışmaları yasaklayan kanunla bu görevlerinden ayrıldı ve 23 Mayıs 1973’te vefat edene kadar, evinde öğrencileriyle özel çalışmalarını sürdürdü. Halil Can, 1927’de ilk eşi Hidayet Hanımla evlendi. Hidayet Hanım 1 Nisan 1929’da Maraş’ta vefat etti. 1937’de Melahat Hanım’la evlendi. Bu hanımından Şükrü adında bir oğlu oldu. Bu hanımı da 1945’de vefat etti. 1 Eylül 1950’de Semiha Hanım’la evlendi. Bu evliliğinden de Zeyneb adını verdiği bir kızı oldu. Halil Can, küçük yaşlarda Üsküdar’da açılan bugünkü Üsküdar Musikî Cemiyetinin ilk hali olan Daru’l-Feyzi Mûsikî Cemiyetine girdi. Bu arada Galata Mevlevîhanesinde Neyzen Emin Dededen ney meşkine başladı. Daha sonra Üsküdar Mevlevîhanesi Şeyhi Ahmet Remzi Akyürek Dedenin sikkesini tekbirlemesiyle Mevlevî oldu. 1954’ten beri Konya’da yapılagelen sema ve Mevlana’yı anma törenlerinin kurucusu olan Halil Can, 1972 yılına kadar neyzenbaşılık yapmıştır. Emin Dedenin tavsiye ve teşvikiyle lâ-dinî musikî eğitimi almaya başladı. Emin Dedenin arkadaşı Bestenigâr Ziya Beyden Klasik Türk Mûsikî meşketti. Rauf Yekta Beyden nazariyat bilgisi, Arap Cemal Beyden fasıl mûsikîsi, Enderûnî Hafız Ömer Efendiden de nota okumayı ve tavrı öğrendi. Beş sene süren bu eğitim esnasına Ahmet Avni Konuk’un sohbetlerine katıldı ve Konuk’un kimi eserlerini bizzat kendisinden geçti. Halil Can, 1500 ilahi, elli beş ayin-i Şerif, 400 nefes, 60’a yakın naat ve durak ile geri kalanı din dışı formlarda saz ve sözlü eserlerden oluşan 6000’in üzerinde eserin yer aldığı bir nota koleksiyonuna sahipti. (Öztuna, I/171, Tatçı, 549-557, Özcan, 140)