Gitmişti makama arz-ı hâl için, �Bey� dedi, yutkundu, eğdi başını. Bir azar yedi ki oldu o biçim� �Şey� dedi, yutkundu, eğdi başını. Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı, Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı... Bir baktı konağa alttan yukarı, �Vay� dedi, yutkundu, eğdi başını. Çekti ayakları kahveye vardı, Açtı tabakasın, sigara sardı. Daldı.. neden sonra garsonu gördü, �Çay� dedi, yutkundu, eğdi başını. İçmedi, masada unuttu çayı; Kalktı ki garsona vere parayı, Uzattı çakmağı ve sigarayı, �Say� dedi, yutkundu, eğdi başını. Döndü, gözlerinde bulgur bulgur yaş, Sandım can evime döktüler ateş. Sordum: �memleketin neresi gardaş? � �Köy� dedi, yutkundu, eğdi başını. Yürüdü, kör-topal çıktı şehirden, Ağzına küfürler doldu zehirden; Salladı dilini� vazgeçti birden, �Oy� dedi, yutkundu, eğdi başını....
HATA BİLDİR
|
Yorum Yapın