Hiç bıkmadan, sakin ve endişesiz Döküldün, dağıldın yazgısız kıyılara Rüzgar keyfiyle içten ve bir o kadar Soluksuz, sımsıcak -ve- ağır.. ağır Kıvrım kıvrım ölesiye dolandın Çoşkuyla özlemle kucakladın sevinci Zeytin ağaçlarının (O..) kutsal kokusuyla Karışıp tutundun yosunlara Tutkuyla, arzuyla, sarsmadan İncitmeden.. dokundun, sarıldın, derinden Kör sazlıkların şarkısıyla yolaldın Köpüksüz, hüzünlü ve puslu, .... telaşsız Bazen duruldun, üstelik acılandın İnatla bakmadın ardına, sürüklendin Ve bin girdabından yitip giden dostluklara Gülümsemek istedin -ne çare- yoruldun Taşıl yontuların dayanılmaz alevinde Bir kez daha haykırmak geldi içimden Ilık bir yaz akşamı tutamadın kendini Ve sessiz.., öylece... ağladın yıldızlara
HATA BİLDİR
|
Yorum Yapın