14 Ekim 1977 yılında, Türkiye’de Calypso Kralı lakabıyla tanınan Metin Ersoy’un oğlu olarak İstanbul’da dünyaya gelen Emir Ersoy, yıllar sonra Küçükken en büyük zevkim, babamın konserlerinde orkestranın arasında oturmaktı. diyebilecek kadar latin müzigi ile iç içe büyüdüğü bir çocukluk yaşadı. Tahsil yılları sırasında babasına sahnede eşlik eden Emir Ersoy, böylece profesyonel anlamda müzik hayatına başlamış oldu. Takip eden yıllarda Emir Ersoy Türkiye’nin önde gelen müzisyen ve şarkıcılarıyla sahne çalışmalarına başladı. 1997 yılının sonundan itibaren babası ile aynı dönemin tanınan sanatçılarından Alpay ile yolları kesişti. Yaklaşık 3 yıl süren bu birlikteliğin ardından Alpay’ın Küçük Bir Öykü adlı albümünün aranjörlüğünü üstlendi.
1998 yılında Cüneyt Akgün ile birlikte Mojito adlı latin-jazz grubunu kurdular ve Türkiye’de birçok yerde bu isim adı altında konserler verdiler.
2001 yılında Emir Ersoy ve yakın arkadaşları olan Jozi Levi (congas, brasilian, percussion), Cemil Tatlıpınar (bass), Arda Baykurt (drums), Tunç Çakır (congas, timbales), Ateş Öztürkmen (congas) ve Cüneyt Akgün (vocals) yeni bir yapılanma içine girerek Cuban-ist adlı latin-jazz grubunu oluşturdular. Bu kadroya bazı konserlerde Yuri Rhadychenko (sax), Vecihi Akın (trompet), Gökay Gökşen (trombone), Serdar Barçın (saxophone), Yavuz Duman (trumpet), Semih Sural (trumpet) ve Turgut Alp Bekoğlu (timbales) eşlik etti. Emir Ersoy, aynı dönemde Nail Yavuzoğlu ile birlikte armoni üzerine çalışmalar yaparken, Küba’dan Türkiye’ye gelmiş Andres Denis Rabelo Macias, Ornelia Manzano, Raynier Magre Avila, Carlos Garcia Mayedo, Ernesto Herrera, Nider Norberto Santiago, Xiomara Contrera, Frank Velasques, William Gonzales, William Dias Baigorria, Mairelis Hernandez gibi birçok Kübalı grup ve müzisyenle sahne aldı.
2004 yılında Brezilya’dan Türkiye’ye gelen perküsyon topluluğu Banda Iyabas ve Brezilyalı şarkıcı Mariane Cidreira Reis ile konser performanslarını ve stüdyo kayıtlarını içeren birlikteliği oldu. Emir Ersoy, latin-jazz üzerine çalışmalarını sürdürdüğü yıllar boyunca birçok Türk pop sanatçısı, müzisyeni ve grubu ile de sahne çalışmalarına devam etti. Bunlar arasında Alpay, Bengü, Burcu Güneş, Cüneyt Akgün, Gülşen, Keremcem, Metin Ersoy, Saad Chemmari, Sibel Tüzün, Tarkan, Tuğba Özerk ve Vedat Sakman yer almaktadır.
2007 yılında Almanya’da yaşayan Fas asıllı şarkıcı Saad Chemmari’nin Sahar, Gülcan Altan’ın Gülümser ve Cüneyt Akgün’ün Koyu adlı albümlerinin aranjörlüğünü üstlenen Emir Ersoy Cuban Portrait adını verdiği latin-jazz tarzındaki ilk albümünün kayıtlarını da 2008 yılının Şubat ayında tamamladı. Emir Ersoy, 2008 yılında Akın Eldes’in Aara Taksim ve İlkin Deniz’in Good Fellas adlı albümlerinin miks ve mastering lerini yaptı.
2009 yılında solo kariyerine daha fazla eğilen Emir Ersoy’un, Türkiye’nin ilk latin-caz albümü özelliğine sahip Cuban Portrait isimli albümü Soulfulworks Records etiketiyle piyasaya sürüldü. Ayrıca aynı yıl Türk Metal grubu Sexen’in klavye düzenlemelerini, miks ve mastering lerini de üstlendi. Bir yandan solo konserlere çıkarken bir yandan da salsa orkestrası projesi olan Projecto Cubano ile sahne almaya devam etti.
Emir Ersoy’un, 2010 yılında Ajda Pekkan, Kenan Doğulu, Funda Arar, Metin Ersoy, Ayça Varlıer, Yaşar, Deniz Seki, Kubat, Tuğba Özerk ve Emre Altuğ gibi Türk pop müziğinin önemli isimlerinin katkılarıyla oluşturduğu ve gelirini Barınak Gönüllüleri Derneği’ne bağışlayarak, sahipsiz sokak hayvanlarına katkıda bulunduğu 10 Şarkı 10 Şarkıcı ile Yaşama Bir Şans Ver albümü yine Soulfulworks Records etiketiyle piyasaya sürüldü. 29 Aralık 2010 tarihinde Bursa Senfoni Orkestrası ile birlikte Bursa’da yeni yapılan Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Türkiye’deki ilk Senfonik Salsa konserini verdi.
