umut ektiğim tarlalar buz tutmuş temmuz ayında beni yakan ateşle erimez uğrunda uğraşsamda iyi niyetli olmak zormuş çoğu zaman bu kervanda her dakika soruyorum "neden bu yük omuzlarımda?" bu körpe bedene hüzün çöktüğünde bir gafildin sen ve sensizlik sürgünlerinde eli zincirli köleydim ben biçare yakarışımda sesimi kesemediler ama kalbimin kırıkları damarlarımı kesti bilekten ben aşka dair tablolarda ressam olmak istedim tual teninde karakalemle mutluluktu çizdiğim yürek yeterdi ama duvarlarını yıkmak istemedin pencerene tünemiş aciz bi serçe oluverdim fişi çekildi kalbimin ve özüne döndü bu beden talos adıyla anılıverdi bu günahkar aniden emre nerede? nereye gitti? varmı bir duyan gören? zaten bu kimin umrunda he? kim takar zaten... nakarat: şimdilerde ikametim yalnızlık, savurdu külleri kader bu yürek doğuştan bulutlara aşık, sen ömrü ziyan eden umutlara elveda, sensizliğe merhaba sensizliğe selam eder gönül aşkına müptela olmuşum "anla" sensiz kaç kez el salladı sonbahar çiçekleri beni avutmak adına şu kahpe duvarlar bile dillendi hayır adını verdiğin şerlere koştum çoğu zaman ama saf dediğin yok artık akıllandı serserin! anılar arşivlendi bugün yaktım tüm hayalleri sildim mutlulukları kaldım bi başıma, tektim! göz çukurlarımda biriken yaşlarda boğdum kendimi ve yoktu dibe çökerken beni kurtaracak bi can simidim uykuları bölen her kabus boş yılların birikimi selam veren her insan sanki eli oraklı zebani umutlar diz çökmüş baş dizler arasında ağlar uçurtmam mı oldu sanki? yalvarayım "vurmasınlar"! bıktım ben bu diyardan bekliyorum seçilmeyi sevgisizlik neferleri unutturdu bana gülmeyi yinede bi kez olsun düşünmedim intihar etmeyi veren alsın canımı... Rabbim ne olur, "duy beni"! nakarat: şimdilerde ikametim yalnızlık, savurdu külleri kader bu yürek doğuştan bulutlara aşık, sen ömrü ziyan eden umutlara elveda, sensizliğe merhaba sensizliğe selam eder gönül aşkına müptela olmuşum "anla" TaLoS
HATA BİLDİR
|
Yorum Yapın