James

1981 senesinde kurulan efsanevi Manchester’li grup 2001’in sonlarında resmi bir kararla açıklamamalarına rağmen, pratikte dağılma sürecine girdiğinde grubun sadık dinleyicileri şoka girmişlerdi. Radiohead, Coldplay, Nirvana, The Stone Roses, Happy Mondays gibi çok önemli isimlerin James konserlerinde ön grup statüsünde sahne almaları James’in ne kadar önemli ve prestijli bir grup olduğunun altını çiziyordu. Aslında grubun kariyeri ilk senelerde pek de parlak ilerlemiyordu.

Paul Gilbertson ve Jim Glennie tarafından çekirdek kadrosu oluşturulan gruba ilk başlarda “dansçı” olarak dahil edilen Tim Booth’un sonralarda vokalleri almasıyla ve kadronun daha da genişlemesiyle James doğaçlama performanslara başladı. İdol gruplarından The Fall’un önünde sahne almaları ve efsanevi kulüp Hacienda’da verdikleri bir konser sırasında Factory Records’dan bir “kelle avcısı”na yakalanmaları gelecekleri noktanın belki de başlangıcıydı. Üç parçadan oluşan İlk Ep’leri Jimone’la aynı adı taşıyan parça çıktığı hafta önemli müzik yayınlarınca “haftanın plağı” seçildi. Bu Ep sonrası James The Smiths’in turnesinde ön grup olarak sahne almaya başladı.

Geleceğin en büyük isimlerinden birisi olmaya aday gösterilmeye başlanan grup ise kendi içinde problem yaşamaya başladı ve bu süreç uyuşturucu problemi olan grubun kurucusu Paul Gilbertson’ın gruptan uzaklaştırılmasıyla son buldu. İkinci Ep’leri James II’nin de başarılı olması sonrası plak şirketlerini değiştiren Manchester’lı grup üçüncü Ep’leri Sit Down’ı ve hemen takibinde ilk albümleri Stutter’ı yeni şirketleri Sire Records’dan çıkardılar. Ne var ki basının gruba olan ilgisi kayboldu ve albüm beklenen etkiyi getirmedi.

İkinci albümleri Strip-Mine’ı da Sire etkiketiyle piyasaya çıkaran ve bu albümle de başarıya ulaşamayan grup nihayetinde Sire Records’dan ayrıldı ve Rough Trade’den “One Man Clapping” isminde canlı kayıtlardan oluşan bir albüm yayınladı. Bu albüm indie listelerinde bir numaraya kadar yükseldi. Yedi kiilik orjinal kadroyla yapımı tamamlanan üçüncü albümleri Gold Mother’dan çıkan Sit Down ve Come Home çok büyük bir başarı yakaladı ve grubun turnesi büyük bir ilgiyle karşılandı. Bu albümle birlikte 1989’da Fontana Records’la anlaşma imzalayan grubun albümü yeniden basıldı ve albümden single versiyonunda piyasaya verilen Lose Control ve Sit Down parçaları İngiltere listelerinin tepelerine yerleşti.

1992 senesinde gün ışığına çıkan efsanevi Seven albümleriyle Amerika’da da ciddi bir dinleyici kitlesi yakalayan grup neil Young’ın Amerika turnesinde ön grup olarak sahne aldı. Bu turne sonrası yeniden İngiltere’ye dönen James yeni albüm kayıtlarının prodüktörü olarak karşılarında kült isim Brian Eno’yu buldu. Eno’nun katkılarıyla bambaşka bir boyut yakalayan grup kariyerlerinin en iyi albümü olan Laid”e imza attı. Sonrasında çıkardıkları deneysel Wah Wah pek ilgi görmeden tozlu raflarda yerini aldı.

1994’ü Amerika turnesiyle geçiren grup yeniden iç problemler yaşamaya başladı. Solist Tim Booth Angelo Badalamenti ile Booth and The Bad Angel isminde solo bir albüm çıkardı. James ayrılma sürecine girmişken bu krizi çabuk atlattılar ve 1997 tarihli Whiplash albümleriyle başarılı bir geri dönüş yaşadılar. Özellikle de albümden çıkan ilk single She’s a Star büyük bir başarıya daha imza attı. Bir yıl sonra piyasaya verilen “Best of” toplaması albümler listesinde direkt bir numaraya oturdu.

1999 tarihli Millionaires ticari anlamda büyük başarı yakalasa da james fanları arasında hayal kırıklığına yol açtı. İki sene sonrasında bir kez daha Brian Eno’yla yeni bir albüme imza atan James “Pleased to Meet You” ile de eski havasını yakalayamadığına inandığından veda turnesi niteliğinde çıktıkları konserler serisi sonrası sessizce kariyerine nokta koydu. Aradan seneler geçmesine rağmen grubun boşluğu doldurulamadı ve James takipçileri hep bir umutla bekleyip durdular.

Beklenen haber 2007’nin başlarında geldi. James solist Tim Booth’un da yeniden katılımıyla beş konserlik bir mini turne açıkladı. Biletlerin çok kısa bir sürede tükenmesini takiben turne kapsamı genişletildi ve hemen yaz aylarında gerçkleşen dev festivaller programlarına james’i de katabilmek için büyük bir yarış içine girdiler. Konserler ve festivaller sonrası yeniden albüm kaydına gireceğini açıklayan grup senenin en büyük sürprizine imza atmış oldu.

Ülkemizde de büyük bir dinleyici ve hayran kitlesine sahip müzik tarihinin en önemli ve ayrıksı isimlerinden James, Radar Live 2007 Festivali ile Türkiye’de ilk kez sahne aldı ve bilinen tüm parçalarını orjinal kadroyla seslendirdi.